Made in Germany ya da Almanca şekliyle “Hergestellt in Deutschland” günümüzde bir malın Almanya’da üretildiğini ve belli bir kaliteye sahip olduğunu anlatmak için kullanılan bir ifade ve mühür.
Ancak işin başlangıcı hiç te düşünüldüğü gibi değil.
19. YY sonlarına doğru sanayi devrimiyle beraber bütün Avrupa’da olduğu gibi İngiltere’ye de bir ihracat patlaması yaşanmıştı.
Bu malların genelde düşük kaliteli ve de daha çok Almanya’dan geliyor olması, İngiltere’de Alman mallarının çok kötü bir imaja sahip olmasına neden olmuştu. Hatta o kadar yaygın bir kanaat haline gelmişti ki, dünyanın diğer ucunda, 1876′da Philadelphia’daki Amerika’nın bağımsızlık bildirgesinin 100. yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen fuara Almanya’yı temsilen gönderilen Alman mühendis Franz Reuleaux’un kendisi bile “Alman malları ucuz ve kalitesiz” diyebilmişti.
İngiliz halkını alış veriş esnasında hem bu kötü kaliteli ürünler konusunda uyarmak, hem de yerli malı kullanımına teşvik etmek için, zamanın İngiliz Parlementosu 1887′de toplanarak “Ticari mallar” yasası çerçevesinde, yurt dışından gelen bütün ürünlerin üzerine menşeinin yazılmasına karar verdi.
Bu durumdan Alman malları da nasibini aldı ve hepsinin üzerine – kalitesizliğine atfen – “Made in Germany” damgası basıldı.
Fakat devran döndü, Almanya’nın zaman içerisinde bilim ve teknolojide kaydettiği ilerleme doğal olarak ürünlerinde de belli bir kaliteyi beraberinde getirdi.
Günümüzde “Made in Germany” kalite standardının adeta bir göstergesi haline gelmiş durumda.
Kaynak: